1997 yılı Amerikan yapımı “Titanik” filmi, 15 Nisan 1912 tarihinde daha ilk seferinde bir buzdağına çarparak batan, o zaman dünyanın en büyük transatlantik gemisi olan RMS Titanic’in felaketi üzerine kurgulanan bir sinema filmi. Yönetmenliğini James Cameron’un üstlendiği ve başrollerin, Leonardo DiCaprio ile Kate Winslet’in paylaştıkları film 11 dalda Oscar ödülü kazanmış ve sadece Almanya’da sinemalarda 18 milyon seyirci tarafından izlenmişti.

Filmin en akılda kalıcı sahnelerinden biri kuşkusuz Winslet’in geminin burnundaki korkuluklara çıkarak, kollarını açıp gözlerini kapayarak DiCaprio’ya yaslandığı sahneydi. Farklı toplumsal sınıflara ait iki gencin aşkını yansıtan bu sahne, hem görüntüleri hem müziği hem de yaşattığı duygularla akıllarda kaldı. Çünkü, güçlü bir hikayesi, vurucu bir ifade tarzı ve duyulara hitap eden ögeleri vardı.

Şirketlerin, markaların veya ürün ya da hizmetlerin hikayeleri de onların tüketicilerin akıllarında kalmalarına yol açan ögeler. Hikayeyi ifade üslubunuz veya hangi duyulara hitap ettiğiniz de burada öne çıkan unsurlar. Hikayenizle merak uyandırabiliyor olmanız potansiyel müşterinin dikkatini çekecek bir ilk adım olacaktır. Hikayenizle yaratacağınız duygular tüketici ile marka arasında kurulacak bir bağ görevi görecektir.  Sağlayacağınız yarar size olan güveni artıracak bir yaklaşım olarak algılanacaktır. Tüketicinin dikkatini çekmek için onun kafasına kafasına vurmak artık kabul gören bir yöntem değil. Doğru bir içerik pazarlamasıyla tüketicileri kendinize çekmeyi başarmalısınız. Potansiyel müşterilerin aklında kalarak, size yönelmelerini sağlamalısınız. Akılda kalmak için mutlaka “Titanik” kadar güçlü bir senaryo yazmak gerekmiyor. Siz kendi hikayenizin filmini çekerek potansiyel müşterilerinizin gözünde bir Winslet-DiCaprio çifti olabilirsiniz.

Kendi ifadesiyle; Dünyanın en ilham verici müşteri deneyimi ve pazarlama uzmanı, danışman Jay Baer’in de dediği gibi:

"Hikayeleriniz yalnızca ürün ve hizmetlerinizi anlatıyorsa, bu hikaye anlatıcılığı değil, sadece bir broşürdür. Hikayelerinizi büyütmek için kendinize izin verin."

O zaman akıllarda da kalırsınız!